Hem kürt, hem kadın, hemde yoksul olmak...

[BAZUR FORUM]

Operasyonlar ve korucu dayatmaları sonucu ortaya çıkan maddi sıkıntılar nedeniyle göç etmek zorunda kalmış kadınlar, hem Kürt olmanın hem kadın olmanın hem de yoksul olmanın yüklediği zorluklarla yaşama tutunmaya çalışıyor.
DOGUDA, kimi operasyonlar, kimi korucu dayatmaları kimi ise bunların sonucunda yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle Mersin’e göç eden kadınlar, hem Kürt, hem kadın, hem de yoksul olmaktan kaynaklı yaşamlarını daha da ağırlaştıran yükleri, eşlerinin desteğini almadan tek başlarına omuzlamaya çalışarak yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. 10 yıl önce Mardin’in Kızıltepe İlçesi’nden, Mersin’in Taşkent İlçesi’ne bağlı Kazanlı Beldesi’ne göç etmek zorunda kalan Kürt kadınları Halise Yılmaz (40), Leyla Aykut (40), Selime Akış (3 ve Gurbet Aykut (25) bu zor yaşamlara sadece bir kaç örnek. Derme çatma kulübelerde aileleriyle birlikte yaşamlarını bin bir zorlukla sürdürmeye çalışan kadınlar, bütün yüklerin sadece onların omuzlarında olmasından yakındı. Halise Yılmaz (40), 10 yıl önce korucu olmaları yönünde yapılan dayatmalar nedeniyle Kızıltepe’den ayrılarak Mersin’e göç etmiş. 5 çocuk annesi olan Yılmaz, yaz aylarında 50-55 dereceye kadar ulaşan sıcaklık altında seralarda çalışıyor. Kazançlarının sadece karınlarını doyurabildiğini dile getiren Yılmaz, “Zor şartlar altında 5 çocuğunu okula gönderiyorum. Çocuklara üst baş alamıyorum. Kaldığımız kulübenin her yerini naylon ile kapattık. Su sorunu, tuvalet sorunu yaşıyoruz. Aileden her zaman bir kişi temizlik sorunu nedeniyle hastalanıyor” diye konuştu. “Bizim de insan gibi yaşama hakkımız olsun” diyen Yılmaz, arada dinlenmenin kendilerinin de hakkı olduğunu söyledi.

‘Kadınların sorunları daha ağır’

Özürlü olan 16 yaşındaki bir kızının ise bakamadığı için Kızıltepe’deki yakınlarının yanına gönderdiğini belirten Yılmaz, şunları anlattı: “Hem ev işi hem de tarla işi yapıyorum. Kadınların yaşadığı sorunlar, artık toplumun yaşadığı sorunların kat be kat üstünde. Bizim yaşadığımız sorunun çözümü ülkedeki iç barışa bağlı. Biz burada hem kadın ve yoksul olduğumuz, hem de Kürt ve göçmen kadınlar olduğunuz için çok fazla eziliyoruz” Genç kadınların gittikleri işlerde iş sahiplerinin tacizine maruz kaldığını, çoğunun bu durumu gizlemek zorunda kaldığını dile getiren Yılmaz, “Kimi yaşadığı sorunlardan kaynaklı ve çaresizlikten intiharı bile düşünüyor. Bütün bu sorunların nedeni bizim buralara kaçmamıza neden olan çatışmalardır. Bir an önce barış olmasını ve sorunlarımızın azalmasını istiyorum” dedi.

‘Erkekler oturuyor biz tarlada evde çalışıyoruz’

Leyla Aykut (40) ise, Kürt oldukları için yer yer dışlandıklarını, hor görüldüklerini belirterek, Mersin’e alışamadığını anlattı. Hiçbir sosyal yaşamları olmadığını dile getiren Aykut, “Tarlada çalıştığımız 10 saat karşılığındaki kazancım ne çocukların ne de evin ihtiyaçlarını karşılamıyor. Ancak geçimimizi sağlıyoruz” dedi. Bir doktora gittiğinde bile kendisini ifade edemediğini dile getiren Aykut, “Ben de çocuklarım da, kendi kimliğimizle onurluca yaşamak istiyoruz” dedi. Erkeklerin kendilerine katkıda bulunmadığını dile getiren Aykut, “Tarla işinde erkekleri çalıştırmıyorlar. Erkeklere göre iş de yok. Bütün işler bizim üzerimizden gidiyor. Erkekler evde oturuyor, biz ise hem tarlada hem de evde çalışıyoruz” dedi.

‘Rahat bir anımız yok’

6 çocuk annesi Selime Akış da, ekonomik sorunlar nedeniyle çocuklarından birinin okula gidemediğini dile getirerek, “Kaldığımız çadırlar da sıcak, çalıştığımız seralar da, hiç rahat bir anımız yok. Hep bir iş yapmak zorundayım. Hem çocuklarla ilgileniyorum, hem de tarla işinde çalışıyorum. Bir türlü durumumuz düzelmiyor” diye konuştu.

‘Çatışmalar dursun evimize dönelim’

Henüz 16 yaşındayken görücü usulü ile evlendirilen Gurbet Aykut da (25), 4 çocuğunu nasıl doyuracağını bilemediğini söyledi. Çocuklarından ikisini bakamadığı için babasının evine gönderdiğini söyleyen Aykut, “10 yıl önce Antalya’ya göç ettik. Orada geçimimizi sağlayamayınca buraya taşındık. Şimdi kötü şartlar altında yaşamaya çalışıyoruz” dedi. Tüm yüklerin kadınların sırtında olduğunu dile getiren Aykut, “Hem tarla işi hem de ev işi artık canımızdan bezdik” diyerek yaşadığı koşullara isyan etti. Çatışmaların artmasıyla memleketine dönme umudunun da ortadan kalktığını dile getiren Aykut, “Bir an önce birileri bize yardımcı olsun. Bu çatışmalar dursun evimize dönelim” dedi. __________________