Giriş yap
En son konular
Anahtar-kelime
Sosyal yer imi
Sosyal bookmarking sitesinde adresi saklayın ve paylaşın
Sosyal bookmarking sitesinde bazur.forumkurd.net adresi saklayın ve paylaşın
Dengbej şakıro'yu Türkçe Anlatmak
1 sayfadaki 1 sayfası
Dengbej şakıro'yu Türkçe Anlatmak
Evet bu yazı dengbejlerle ilgili bir yazı, ama dengbejlik Kurumu Kürt kültürünü kuşaktan kuşağa taşımıştır, şöyle önemlidir böyle bilmem nedir, tarzında bir giriş yapmamı beklemeyin. Öylesi bir yazı sosyoloji manasında bilimsel bir nitelik taşır, bu bir. Bu yazının da yazılım maksadını aşar, bu da iki. Ayrıca şükürler olsun bu işlerin ehilleri olan adamlarımız da yok değil. Örneğin; bu adamlardan biri değerli SALIHÊ KEVIRBIRÎ’dır. Bence dengbejleri ve dengbejlik kültürünü bugüne kadar bize en iyi SALIHÊ KEVIRBIRÎ anlattı. Hem de kürtçe. O yüzden haddimizi aşmadan, SALIHÊ KEVIRBIRÎ’nin uzmanlık alanından sıvışarak, çaktırmadan yavaş yavaş, rahmetli Şakıro’ya dönelim. Öyle ya, her işin bir erbabı var.
Bilindiği gibi Şakıro Serhatlıdır ve dolayısıyladır ki, Kürtlerin kullandığı Kürtçe ağızları arasında en temizini kullandı. Xerzanlılar, Botanlılar filan kızmasın. Cidden Kürtçe”nin en berrak hali Serhat’ta konuşulur. Örneğin bir Serhatlıyı Kurmanci lehçesi konuşan her Kürt rahatlıkla fire vermeden anlar. Bu yüzden Şakıro, Kurmanci konuşan bütün Kürtler nezninde tanınmıştır.
Farkındayım. Yazının burası biraz bölgecilik koktu. Neylersin serde feodallık var. O kadar da olsun.
Tabi ki Şakıro’nun tanınmasının tek nedeni bu değil. Her şeyden önce sesi muazzam ötesi bir Allah vergisi. İbo, Pavarotti mavaroti halt etmiş. Müzik otoritesi gibi konuşmuş olacağım ama, sesinin oktavı çok yüksek ve de renkli.
Rahmetli Şakıro dengebejlerin şahı mıydı onu da bilmem ama, “STRAN larda en iyi tasvir yapan adamdı” diyebilirim. Tasvirleri öyle böyle değil, en değmesinden romancının tasvirlerinden daha güçlü. Üstelik hayal dünyası da çok geniş. Örneğin; hiç Suriye Kürdistanı’na ( şuranın-buranın Kürdistan’ı deyimi de çok acaip, her yazdığımda acaip derecede eza veriyor bana) gitmediği halde oradan herhangi bir yerin derelerinden, tepelerinden tutun da oraya özgü bitki örtüsüne kadar en ince detayına kadar anlatır. Ya da Şerefdin Yaylası’na hiç gitmediğim halde Şakıro sayesinde karış karış bilirim. Üstelik bu tasvirler çok da ahenkli. Sanki iki aşık samanlıkta birbirlerine mani söylüyorlar.
Şakıro’nun çok sevilme nedenlerinden biri de , erkeklerin ruhuna hitap etmesidir. Çünkü aşka dair stranlarının hepsi erotik öğelerle dolu. Kürtlerin RÜTÜK diye bir kurumu olsaydı eminim rahmetlinin bir çok eseri sansür heyetine takılırdı. Mübarek öyle süslemiş ki dinlememek için kendini alıkoyman mümkün değil. Ha Şakıro’yu dinlemişsin, ha ünlü bir yönetmenin yönettiği, kaliteli cinsinden oyuncularla donatılmış erotik öğeli bir aşk filmini izlemişsin, hiç fark yok. Film gibi bu stranlarında erotizme dair her şey var. İncecik eller, narin bir vücut, hızmalı burun, incecik bir bel, daha neler neler...
Anlayan için komedi de var Şakıro’da. Daha doğrusu bildiği bütün Türkçe kelimeleri stranlarında kullanması demek daha doğru. Mesela, “Helimcan” Stran’ında ne gereği varsa hem “hapisahane”, der hemde “gırtixane”. Yine adını şu an hatırlamadığım bir eserinde de, “kaçax u firare hukumete”, der. Alın bir tane daha; “Dewreş e Evdi”, stranında, “Çiyaye kaf daği”, der. Bunlar gibi onlarca eş anlamlı ikilemeler var stranlarında. Başka bir komikliği ise bildiği ya da duyduğu ne kadar olay varsa yerli yersiz kullanmıştır. Mesela, “Dewreş e Evdi”, Stran’ında ne işi varsa Yeniçeri’lerden bahseder. Biz biliyoruz ki, bu klasiğin bırakın Yeniçeriler’i, Osmanlı’yla bile bir ilgisi yok. Tamamen Kürt aşiretleri arasındaki kavgayı anlatan aşk temelli bir öyküdür.
Aşiretler arası gereksiz kavgaların sebebini feodal yapı olarak görüyoruz ya, aslında tam olarak öyle değil. Rahmetli Şakıro’nun da bu işte payı vardı.
Cidden öyle.
Adam, aşiretler arası kavgaları öyle canlı anlatmışki, sanki her biri Hollywood’da çevrilmiş birer Rambo filmi. Rambo halt etmiş. Şakıro’nun kahramanları bir dakikada onlarca adam öldürüyor , bir kılıç darbesiyle bilmem kaç kişinin kellesini uçuruyor. İçlerinde kılıçla Rusların elinden tank alanı bile var. Hepsi de bıçkın gibi adamlar. Üstelik nazlı ve edalı Kürt dilberleri de bu adamlara aşık. Haliyle stranları dinleyenler de, bizim neyimiz eksik Şakıro bizim hikayemizi de stranlaştırsın, deyip ilk elden sarılmışlar Keleş’e.
Şakıro’dan bahs etmişken Kürt klasik müziğini öğrenmeye merak salmış olanlara, dinledikleri dengbejin Şakıro olup olmadığının ince detaylarını da verelim. Bu da halka hizmetimiz olsun.
Dinlediğiniz kaset eğer bol hışırtılı ve müziksiz ise kuvvetle muhtemel bu bir Şakıro kasetidir. Ama kesin onundur diyemeyiz. Çünkü, bir çok dengbejimiz Şakıro gibi bir köy odasının, kalabalıkça dinleyici topluluğu eşliğinde, staranlarını Phlips marka bir teyibe okumuşlardır. Neyleyelim, bu da hayatımızın acı gerçekliği.
Ajitasyonu geçip meraklısına ip uçları vermeye devam edelim.
Eğer dinlediğiniz kasette stranı okuyan dengbej, stran arası geçişlerde bol bol, “Ha hi hiiiii”, diyorsa bu durum Şakıroyu dinlediğinizi güçlendiren başka önemli bir noktadır. Son olarak da, dengbejin “Ha hi hiii” seranatları çektiği aralarda bir ses gereksizce bol bol öksürüp, “Seheta te xuşbe”, diyorsa biliniz ki siz Şakıro’yu dinliyorsunuz. Bu arada öksüren o sesin sahibi de büyük ihtimal Phlips marka teyibin sahibidir.
Ruhu şad olsun... __________________
Bilindiği gibi Şakıro Serhatlıdır ve dolayısıyladır ki, Kürtlerin kullandığı Kürtçe ağızları arasında en temizini kullandı. Xerzanlılar, Botanlılar filan kızmasın. Cidden Kürtçe”nin en berrak hali Serhat’ta konuşulur. Örneğin bir Serhatlıyı Kurmanci lehçesi konuşan her Kürt rahatlıkla fire vermeden anlar. Bu yüzden Şakıro, Kurmanci konuşan bütün Kürtler nezninde tanınmıştır.
Farkındayım. Yazının burası biraz bölgecilik koktu. Neylersin serde feodallık var. O kadar da olsun.
Tabi ki Şakıro’nun tanınmasının tek nedeni bu değil. Her şeyden önce sesi muazzam ötesi bir Allah vergisi. İbo, Pavarotti mavaroti halt etmiş. Müzik otoritesi gibi konuşmuş olacağım ama, sesinin oktavı çok yüksek ve de renkli.
Rahmetli Şakıro dengebejlerin şahı mıydı onu da bilmem ama, “STRAN larda en iyi tasvir yapan adamdı” diyebilirim. Tasvirleri öyle böyle değil, en değmesinden romancının tasvirlerinden daha güçlü. Üstelik hayal dünyası da çok geniş. Örneğin; hiç Suriye Kürdistanı’na ( şuranın-buranın Kürdistan’ı deyimi de çok acaip, her yazdığımda acaip derecede eza veriyor bana) gitmediği halde oradan herhangi bir yerin derelerinden, tepelerinden tutun da oraya özgü bitki örtüsüne kadar en ince detayına kadar anlatır. Ya da Şerefdin Yaylası’na hiç gitmediğim halde Şakıro sayesinde karış karış bilirim. Üstelik bu tasvirler çok da ahenkli. Sanki iki aşık samanlıkta birbirlerine mani söylüyorlar.
Şakıro’nun çok sevilme nedenlerinden biri de , erkeklerin ruhuna hitap etmesidir. Çünkü aşka dair stranlarının hepsi erotik öğelerle dolu. Kürtlerin RÜTÜK diye bir kurumu olsaydı eminim rahmetlinin bir çok eseri sansür heyetine takılırdı. Mübarek öyle süslemiş ki dinlememek için kendini alıkoyman mümkün değil. Ha Şakıro’yu dinlemişsin, ha ünlü bir yönetmenin yönettiği, kaliteli cinsinden oyuncularla donatılmış erotik öğeli bir aşk filmini izlemişsin, hiç fark yok. Film gibi bu stranlarında erotizme dair her şey var. İncecik eller, narin bir vücut, hızmalı burun, incecik bir bel, daha neler neler...
Anlayan için komedi de var Şakıro’da. Daha doğrusu bildiği bütün Türkçe kelimeleri stranlarında kullanması demek daha doğru. Mesela, “Helimcan” Stran’ında ne gereği varsa hem “hapisahane”, der hemde “gırtixane”. Yine adını şu an hatırlamadığım bir eserinde de, “kaçax u firare hukumete”, der. Alın bir tane daha; “Dewreş e Evdi”, stranında, “Çiyaye kaf daği”, der. Bunlar gibi onlarca eş anlamlı ikilemeler var stranlarında. Başka bir komikliği ise bildiği ya da duyduğu ne kadar olay varsa yerli yersiz kullanmıştır. Mesela, “Dewreş e Evdi”, Stran’ında ne işi varsa Yeniçeri’lerden bahseder. Biz biliyoruz ki, bu klasiğin bırakın Yeniçeriler’i, Osmanlı’yla bile bir ilgisi yok. Tamamen Kürt aşiretleri arasındaki kavgayı anlatan aşk temelli bir öyküdür.
Aşiretler arası gereksiz kavgaların sebebini feodal yapı olarak görüyoruz ya, aslında tam olarak öyle değil. Rahmetli Şakıro’nun da bu işte payı vardı.
Cidden öyle.
Adam, aşiretler arası kavgaları öyle canlı anlatmışki, sanki her biri Hollywood’da çevrilmiş birer Rambo filmi. Rambo halt etmiş. Şakıro’nun kahramanları bir dakikada onlarca adam öldürüyor , bir kılıç darbesiyle bilmem kaç kişinin kellesini uçuruyor. İçlerinde kılıçla Rusların elinden tank alanı bile var. Hepsi de bıçkın gibi adamlar. Üstelik nazlı ve edalı Kürt dilberleri de bu adamlara aşık. Haliyle stranları dinleyenler de, bizim neyimiz eksik Şakıro bizim hikayemizi de stranlaştırsın, deyip ilk elden sarılmışlar Keleş’e.
Şakıro’dan bahs etmişken Kürt klasik müziğini öğrenmeye merak salmış olanlara, dinledikleri dengbejin Şakıro olup olmadığının ince detaylarını da verelim. Bu da halka hizmetimiz olsun.
Dinlediğiniz kaset eğer bol hışırtılı ve müziksiz ise kuvvetle muhtemel bu bir Şakıro kasetidir. Ama kesin onundur diyemeyiz. Çünkü, bir çok dengbejimiz Şakıro gibi bir köy odasının, kalabalıkça dinleyici topluluğu eşliğinde, staranlarını Phlips marka bir teyibe okumuşlardır. Neyleyelim, bu da hayatımızın acı gerçekliği.
Ajitasyonu geçip meraklısına ip uçları vermeye devam edelim.
Eğer dinlediğiniz kasette stranı okuyan dengbej, stran arası geçişlerde bol bol, “Ha hi hiiiii”, diyorsa bu durum Şakıroyu dinlediğinizi güçlendiren başka önemli bir noktadır. Son olarak da, dengbejin “Ha hi hiii” seranatları çektiği aralarda bir ses gereksizce bol bol öksürüp, “Seheta te xuşbe”, diyorsa biliniz ki siz Şakıro’yu dinliyorsunuz. Bu arada öksüren o sesin sahibi de büyük ihtimal Phlips marka teyibin sahibidir.
Ruhu şad olsun... __________________
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Paz Mart 24, 2013 9:02 am tarafından BAZUR FORUM
» PARDON
Paz Mart 24, 2013 8:39 am tarafından BAZUR FORUM
» BAZUR
Salı Şub. 22, 2011 11:21 pm tarafından BAZUR FORUM
» teskur yazisi )))))))))))
Cuma Ağus. 20, 2010 10:59 pm tarafından BAZUR FORUM
» toplu siteler
Çarş. Ağus. 11, 2010 11:13 pm tarafından BAZUR FORUM
» Grup seyran ez nizanim
Perş. Kas. 26, 2009 8:33 pm tarafından rustemizal
» Koma Dilan - Serisi 5 Albüm (Rapid)
Salı Ekim 27, 2009 8:43 pm tarafından BAZUR FORUM
» Koma Şirvan - Serisi 12 Albüm (Rapid)
Salı Ekim 27, 2009 8:22 pm tarafından BAZUR FORUM
» Koma Çiya - Serisi 7 Albüm (Rapid)
Salı Ekim 27, 2009 8:14 pm tarafından BAZUR FORUM
» Koma Kurdi (Direkt Indir+RS)
Paz Eyl. 20, 2009 10:46 pm tarafından BAZUR FORUM
» Kurdish music Jamshid
Ptsi Ağus. 17, 2009 10:44 pm tarafından BAZUR FORUM
» hasan serif
Ptsi Ağus. 17, 2009 10:43 pm tarafından BAZUR FORUM
» chopy xan konser
Ptsi Ağus. 17, 2009 10:39 pm tarafından BAZUR FORUM
» mrb arkadaşlar banada yer varmı aranızda
Perş. Haz. 18, 2009 2:49 pm tarafından zozan_helin
» arka pilan
Cuma Haz. 12, 2009 11:32 pm tarafından BAZUR FORUM
» Kürt Remzi - Limin Cano - Keko Vare [Rapid+Zshare]
Ptsi Haz. 08, 2009 4:24 pm tarafından BAZUR FORUM
» Koma Mizgin - Serisi 5 Albüm [Rapid]
Ptsi Haz. 08, 2009 4:21 pm tarafından BAZUR FORUM
» Murat Bektas - Serisi 11 Albüm [Rapid+Uploaded]
C.tesi Mayıs 16, 2009 3:22 pm tarafından BAZUR FORUM
» Koma Sirvan - Serisi 7 Albüm
C.tesi Mayıs 16, 2009 3:16 pm tarafından BAZUR FORUM
» Koma Zerdeste Kal - Serisi 3 Albüm
C.tesi Mayıs 16, 2009 2:43 pm tarafından BAZUR FORUM